23 Ekim 2016 Pazar

Deniz gözlüm

Bir yanımız mavilik bir yanımız yeşillik evet sevgilimleyim deniz gibi gözleri bana bakıyordu o yeşili yeşil yapan güneşin altında.Elleri yüzümde dolaşırken söylediği tek şey '' biz hiç ayrılmayalım tamam mı '' demesi.''Kimse gülmesin senin bana güldüğün gibi, kimse dokunmasın senin bana dokunduğun gibi istemem istemiyorum sen ol yeter şu ufacık ömrümde sen ol yeter başka da bir şey istemem '' sözleri dökülürken içimde ki aşk dolup taşıyordu sığmaz olmuştu o kalbe duvarlarını yıkmak için elinden geleni yapan işçi gibi aşk vuruyordu balyoz yerine kalbimin duvarlarına..Bir kadın düşünün saçları hep sırma,gözleri hep ışıltılı dudakları sessizlik içeren bir senfoni,gülmesini hiç anlatamam.. Gülsün benim güzel sevgilim yeter ki gülsün şu hayatta mutlu olsun sevinsin,kırılmasın zorlukların karşısında bilsin arkasında sevdiği adamın olduğunu.

Bilinmez kıymetler

Farkındalık çok güzel bir şey arkadaşlar bazen durun etrafınızda olup bitenlere bakın kendinize ders çıkarın.Katkısı çok inanın.Birde şunu öğrenmiş oldum elindekinin kıymetini bilmemek diye bir şey var tıpkı çocuklara oyuncak alıp hevesleri bitince görmezler ya hani onu, hatta eve misafirin çocugu gelir oynamak ister o kenara atılmış oyuncakla birden ev sahibi çocuğumuz için kıymete biner oynatmaz kendi oynamak için ağlar ortalığı yıkar durur.İşte sizi seven biri varsa size aşıksa gözlerinize bakıp sizin için her şeyi yapabileceğinize inanıyorsanız,işte o insanın kıymetini iyi bilin,geç olmadan bilin.Elinizdekini kaybettikten sonra her şey bitmiş olacak çünkü.. Nefes almak yaşamak değildi;sevdiğinin nefesiyle var olmaktı yaşamak..

17 Ekim 2016 Pazartesi

ÖZLEM..

 



   ''Özlem'' kelimesini bu kadar içi dolu bir kelime olduğunu ben anlayamamıştım, ta ki seni tanıyana kadar.Öyle çok özlüyorum ki tarif etmeye çalışsam kelimeler bile yetmez.Kalbim göğüs kafesime sığmıyor gözlerim sızlıyor ha ağladım ha ağlayacağım.Hep yanımda ol bana sarıl ellerimi hiç bırakma istiyorum.
   Çok şey mi istiyorum?

    Özlemek kader değil evet ama  sevmek kesinlikle kader ve ben seni felaket bir şekilde seviyorum.Bazen bu kelimenin yetersizliğini iliklerime kadar yaşıyorum.Daha üstün bir kelime bulamıyorum.Özlemek gerekli evet sevgi büyütür ama fazlası da çaresizliği bizlere doruklarına kadar yaşatır.

     Alt tarafı 3 ay ayrı kaldık ve kendimi o geçen zamanda  çöllerde günlerce yürümüş, suya hasret kalmış bir damla suyun özlemini ve ihtiyacını çeken bir gezginden farkım kalmamıştı. Benim özlemim bir damla değil bir okyanus olup boğmaya başlamıştı beni.Çünkü özlem dediğimiz bu iki tarafı tehlikeli bir duyguydu. Ben bunu yapamam dediğimiz her şeyi tek tek yaptırabilecek bir güce sahip.Eğer birini bu derece özlüyorsanız ne yapmanız gerekiyorsa yapın yeter ki vazgeçmeyin.  
  
       Özlem bir gün biter sevgiler birleşir kavuşur ve yerini daha büyük aşklara bırakır..

 
 

16 Ekim 2016 Pazar

Ah şu uzun mesafe ilişkileri..

   En son  nerede kalmıştık, sevdiğim gitmiş tek başıma kalmış yalnızlığımı yaşıyordum. Kolay geliyordu kulağa sadece araya giren kilometrelerdi. Aşılamayacak sorun değildi ki bunlar. Ama giderken benim büyük bir parçamı koparıp gitmişti.Ellerim cebimde yürüdüğümüz yollarda gülüştüğümüz sokaklarda evime dönerken gece üşür mü molada acaba diye düşüne dururken buldum kendimi. ben ne yapıyordum burada! Isıtsaydım şimdi o küçükcük ellerini,sarılırdım sımsıkı kemiklerini kırarcasına ama bir o kadar da narin bir şekilde..

     Araya giren kilometreler değilmiş sadece. İnsan yanında görmek ister sevdiğini sevdiceğini. Bilmez ki o yabancı yerlerde ne yapar tek başına ,yok muydu onun gibi taşralardan o devasa İstanbul'a gidenler vardı elbet ama benim sevgilim yapamazdı. Yanında arardı beni sarıp sarmalanmak isterdi. Tanıdığımız abilerimiz ablalarımız vardı yıllarca uzak kalmış aylarca birbirlerinin yüzünü görmemiş nice ilişkilere şahittik, bizde onlar gibi sabredebiliriz sandık.Her konuşmamızda bugünde bitti bak bir şey kalmadı gelmeme,gelmene demeler.Beraber telefon açık uyuya kalmalar. Evet ne var bunlarda bizde yaşadık bunları diyebilirsiniz ama yapamadık biz işte görmemişiz ki böyle sevgi biz hiç başkalarından, kendimizi bulduk birbirimizde.Üniversite heyecanı bile kalmamıştı. Öyle gidip geliyordum işte. Varlığım belli bile değildi okulda. Çünkü eksikti bir yanım hep.Etrafımda yeni yeni tanışanlar gülümseyen insanlar ve köşesinde oturmuş çocuk gibi somurtan ben sanki hepsi bir ben birdim.

   Sevgili dediğin en kötü anında yanında olmalı başını omzuna koyup ağlayabilmeli her zaman koşarak gelebilecek kadar yakınında olmalı. hasta olduğunda ilacını hemen getirebilsin çorbanı yapabilsin. Belki sarılır beraber bile hasta olabiliriz ne olacak ki ondan bana geçen bir şey olsun yeter ki siz mikrop deyiverin ben aşk taneleri derim.Zor arkadaşlar çok zor insanın canından çok sevdiği varlığın uzaklarda olması. Benim meleğimin günü birlik geldiği zamanları nasıl unutabilirim siz söyleyin nasıl sileyim hafızamın bir köşesinden hiç yaşanmamış gibi.O uzun aradan sonra ilk kez görecek olmanın verdiği heyecanı nasıl kazıyabilirdim ki yüreğimden. Evet sevmek sevilmek güzel şeyler ama özlem denen o lanet duygu yok mu karşı koyulması en zor şey. Ulaşılmadıkça artan iliklerinde gezdiğini hissettiğin en şiddetli duygu özlem. Biz yapamadık arkadaşlar dayanamadık. Bilmediğim bir yerde sevdiğim kadının tek başına olmasına dayanamadım her günüm yalvarmakla geçti o da gelmek için elinden geleni yaptı. bazen özlem bize kavga bile ettirdi. Kıskançlıkları söylememe gerek bile yok sanırım. 1 ay bekleyip 1 gün geçirmek sanırım yeniden doğmakla eşdeğer bir şeydi. umarım şuan arasında kilometrelerce yol olan sevgililer bir gün hep yan yana olursunuz. Hiç ayrılmamak üzere..

Başlangıç..

 Nereden başlamam gerek hiç bilmiyorum.Bir insan aşkını nasıl kelimelere döker hissettiklerini nasıl yansıtır onu da bilmiyorum. Sanırım önce sevdiğim o güzel kadını anlatmalıyım çünkü uzun sürelerce ondan bahsedeceğim. Tam 3.5 yıldır hayatımda çoğu ilişkiler gibi çok zor dönemlerden geçtik ayrılıkların kıyılarından döndük güvensizliğin uç noktalarını yaşadık ama asla birbirimizden vazgeçmedik.Zaten vazgeçseydik diğerlerinden ne farkımız kalırdı değil mi.

    4 yıl aynı okulda birbirimizi hiç görmeden geçirdik sonra okulun son günü bildiğin okul bitmiş artık son gün öylesine geleyim gideyim havaları.İlk defa gördüğüm o güzellik önümden geçip gitti kader değilde ne bu.Neden 4 yıl boyunca bir kere bile görmedim, bu kadar gözümü kapatan neydi. sağdan soldan sorarak bir şekilde buldum ve tanıştık. çok kişi tanımıştım o zamana kadar ama böyle birini hiç görmemiştim bile. O filmlerde anlatılan iyi huylu melek gibi kadınlar olur ya hep erkeklerin üzdükleri. sen çok iyi birisin ben haketmiyorum seni klişesini yemek zorunda kalan kızlar.Tek kelimeyle harika bir insandı hayat dolu neşeli gram aklından kötülük geçmeyen saf mı saf bir kız.Kendi yaşadıklarım ve çevremdekilerin birlikte olduğu kızlara zerre benzemeyen biri. güzel bir yaz geçirdik ufak tefek pürüzler oldu tabi ama önemsizdi..

   Ve tercih zamanı gelmiş o alıştığım yavaş yavaş içimde bir sevgi büyüttüğüm sevgilim gidecekti evet hemde o kocaman İstanbul'a okumaya.Bizim gibi Karadeniz insanına İstanbul başka gelir. güzeldir belki evet doğru ama insanı bataklık gibi çeker içine alıştırır huyuna suyuna. derseniz niye kızla gitmedin diye mecburiyetler.. tam birbirimize alışmış sevgimizi paylaşmaya başlamıştık ki nereden çıktı bu ayrılık biz 3 ay neden düşünmedik hiç ayrılabileceğimizi. nasıl olsa herkes uzaktan uzağa ilişkisini yaşar ne olacak ki otobüsler uçaklar var hafta sonları var ne olabilirdi ki en fazla. Hem etrafımızda da vardı uzun mesafeli ilişkilerini yürütebilen belki bir dönem hepiniz yaşamışsınızdır. Dedik bizde yaparız bizim neyimiz eksik diğerlerinden, hatta bizim hepsinden büyük bir sevgimizde vardı. Ama hiç bir şey umduğumuz gibi olmadı.o kadar kolay duruyordu ki her şey hatta ayrılırken otobüsünü beklerken arkadaşlarıyla ağlamadı bile ufak bir sarılma ve çekip gitmişti.tam o an anladım ne kadar zor bir işe girdiğimizi. tek kalmıştım bu şehirde beraber yürüdüğümüz bu yollarda kaldırımlarda oturduğumuz yerlerde. elimi tutanda yoktu ne yapacaktım ben artık.içime o kadar büyük bir ağırlık çöktü ki elim telefona gittiğinde tek yazabildiğim ''geçecek sevgilim bunlar  seni seviyorum ''olmuştu.artık bu şehirde tek başıma sevdiğimi bekleyecektim ama başımıza neler gelecekti kim bilir ki..