16 Ekim 2016 Pazar

Ah şu uzun mesafe ilişkileri..

   En son  nerede kalmıştık, sevdiğim gitmiş tek başıma kalmış yalnızlığımı yaşıyordum. Kolay geliyordu kulağa sadece araya giren kilometrelerdi. Aşılamayacak sorun değildi ki bunlar. Ama giderken benim büyük bir parçamı koparıp gitmişti.Ellerim cebimde yürüdüğümüz yollarda gülüştüğümüz sokaklarda evime dönerken gece üşür mü molada acaba diye düşüne dururken buldum kendimi. ben ne yapıyordum burada! Isıtsaydım şimdi o küçükcük ellerini,sarılırdım sımsıkı kemiklerini kırarcasına ama bir o kadar da narin bir şekilde..

     Araya giren kilometreler değilmiş sadece. İnsan yanında görmek ister sevdiğini sevdiceğini. Bilmez ki o yabancı yerlerde ne yapar tek başına ,yok muydu onun gibi taşralardan o devasa İstanbul'a gidenler vardı elbet ama benim sevgilim yapamazdı. Yanında arardı beni sarıp sarmalanmak isterdi. Tanıdığımız abilerimiz ablalarımız vardı yıllarca uzak kalmış aylarca birbirlerinin yüzünü görmemiş nice ilişkilere şahittik, bizde onlar gibi sabredebiliriz sandık.Her konuşmamızda bugünde bitti bak bir şey kalmadı gelmeme,gelmene demeler.Beraber telefon açık uyuya kalmalar. Evet ne var bunlarda bizde yaşadık bunları diyebilirsiniz ama yapamadık biz işte görmemişiz ki böyle sevgi biz hiç başkalarından, kendimizi bulduk birbirimizde.Üniversite heyecanı bile kalmamıştı. Öyle gidip geliyordum işte. Varlığım belli bile değildi okulda. Çünkü eksikti bir yanım hep.Etrafımda yeni yeni tanışanlar gülümseyen insanlar ve köşesinde oturmuş çocuk gibi somurtan ben sanki hepsi bir ben birdim.

   Sevgili dediğin en kötü anında yanında olmalı başını omzuna koyup ağlayabilmeli her zaman koşarak gelebilecek kadar yakınında olmalı. hasta olduğunda ilacını hemen getirebilsin çorbanı yapabilsin. Belki sarılır beraber bile hasta olabiliriz ne olacak ki ondan bana geçen bir şey olsun yeter ki siz mikrop deyiverin ben aşk taneleri derim.Zor arkadaşlar çok zor insanın canından çok sevdiği varlığın uzaklarda olması. Benim meleğimin günü birlik geldiği zamanları nasıl unutabilirim siz söyleyin nasıl sileyim hafızamın bir köşesinden hiç yaşanmamış gibi.O uzun aradan sonra ilk kez görecek olmanın verdiği heyecanı nasıl kazıyabilirdim ki yüreğimden. Evet sevmek sevilmek güzel şeyler ama özlem denen o lanet duygu yok mu karşı koyulması en zor şey. Ulaşılmadıkça artan iliklerinde gezdiğini hissettiğin en şiddetli duygu özlem. Biz yapamadık arkadaşlar dayanamadık. Bilmediğim bir yerde sevdiğim kadının tek başına olmasına dayanamadım her günüm yalvarmakla geçti o da gelmek için elinden geleni yaptı. bazen özlem bize kavga bile ettirdi. Kıskançlıkları söylememe gerek bile yok sanırım. 1 ay bekleyip 1 gün geçirmek sanırım yeniden doğmakla eşdeğer bir şeydi. umarım şuan arasında kilometrelerce yol olan sevgililer bir gün hep yan yana olursunuz. Hiç ayrılmamak üzere..

1 yorum:

  1. Bir daha ki yazınızı bekliyorum gerçekten hislerimize tercüman olmuşsunuz.

    YanıtlaSil